Bakan Şimşek'ten enflasyon ve İslami finans mesajı: 2027'de tek haneli enflasyon hedefliyoruz
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Londra'da düzenlenen İslami Finans Zirvesi'nde yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesine ve İslami finans alanındaki hedeflerine dair mesajlar verdi.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile Birleşik Krallık İhracatın Finansmanı Kuruluşu (UK Export Finance) iş birliğiyle düzenlenen zirvede konuşan Şimşek, uygulanan ekonomi programı çerçevesinde enflasyonun 2027 yılında tek haneli seviyelere gerilemesinin hedeflendiğini vurgulayarak,
'Geçen yıl enflasyon yüzde 72 seviyesindeydi. Şu anda yüzde 35'teyiz. Oldukça iyi bir ilerleme sağladık.' dedi.
Konuşmasında İslami finansın küresel finans sistemine sunduğu alternatiflere dikkat çeken Şimşek, bu alanda küresel varlıkların yalnızca yüzde 1'inin İslami finans altında toplandığını belirtti.
Türkiye'nin bu alanda potansiyeline dikkat çeken Şimşek,
'Şu anda İslami finans, Türkiye'deki bankacılık varlıklarının yüzde 8'ini oluşturuyor. 136 ülke arasında 10'uncu sıradayız. Hedefimiz ise ilk 5'e girmek' ifadelerini kullandı.
Küresel ekonomideki risklere de değinen Şimşek, jeopolitik belirsizlikler, artan borç yükü, ticaret engelleri ve yaşlanan nüfusun büyümeyi yavaşlattığını söyledi.
Şimşek,
'Dünya ekonomisi bu yıl yüzde 2,2 ile 2,5 arasında büyüyecek. Bu oranlar geçmişe kıyasla düşük. Bu ortamda yeni bir model mümkün mü? İslami finans işte bu noktada devreye giriyor.' diye konuştu.
İngiltere ile İslami finans alanında iş birliğine açık olduklarını belirten Şimşek, bu modelin kriz dönemlerinde geleneksel finansal araçlara göre daha fazla istikrar ve likidite sunduğunu sözlerine ekledi.
Cari açığın da daralmaya devam ettiğini söyleyen Şimşek şu ifadeleri kullandı:
'Cari açık oldukça dengesizdi ancak geçen yıla baktığımızda, altın hariç, cari fazla verdik. Bu, yıllardır süren dış dengesizliğin ardından geldi. Deprem, Türkiye'nin mali pozisyonunda büyük bir darbe oluşturdu, ancak tarihsel olarak çok temkinli bir mali duruşumuz var ve bu da daha düşük borçluluk oranlarında kendini gösteriyor. Geçen yıl bu oran, yaklaşık yüzde 25'ti. Dolayısıyla, mali konsolidasyon çabalarımız, Merkez Bankası'nın dezenflasyon hedeflerini destekleme arzumuzdan kaynaklanıyor. Bu yıl yüzde 3,1'lik bir bütçe açığı hedefini belki tutturamayabiliriz çünkü gelir performansı beklediğimiz kadar güçlü değil. Ama bu çok büyük bir mesele değil. Kırılganlıkları azalttık ve ekonomimizin dayanıklılığını artırdık. Son birkaç ayda gerçekten zorlu süreçlerden geçtik ve uyguladığımız programın Türkiye'yi şoklara karşı dirençli hale getirdiği kanıtlandı.'