• Haberler
  • Siyaset
  • Bakan Fidan: Zalim, zulmüyle beraber tarihten silinecektir. Bunun Netanyahu'nun da başına geldiğini göreceksiniz

Bakan Fidan: Zalim, zulmüyle beraber tarihten silinecektir. Bunun Netanyahu'nun da başına geldiğini göreceksiniz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 'Zalim zulmüyle beraber tarihten silinecektir. Yani bunun Netanyahu'nun da başına geleceğini göreceksiniz. Açlığa mahkum ettiği, öldürdüğü, zevk olsun diye her gün belli kotalarla nişan keskin nişancılara hedef aldırttığı insanların kanının onu boğacağını göreceksiniz' dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, El Alameyn kentinde Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdellaty ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Fidan, Mısır ziyaretinin bölgenin çok kritik bir dönemden geçtiği süreçte gerçekleştiğine dikkat çekerek, 

“Bugün ziyaretime sabah Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Abdulfettah es-Sisi tarafından kabul edilerek başladık. Uzun bir görüşme oldu. Sayın Sisi, ikili ilişkilere ilişkin ve bölgeye ilişkin vizyonunu kendileri ifade ettiler. Esasen, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Sayın Sisi'nin liderliğinde Türkiye-Mısır ilişkileri son 3-4 yıldır yakın tarihinde hiç olmadığı kadar çok ileri noktalara gitmiştir. Sadece ikili ilişkilerde, savunma sanayinden teknolojiye, teknolojiden ticarete kadar bir ilerleme alanı sağlamakla kalmamış, aynı zamanda bölgesel sorunlara yönelik görüşlerimizi, stratejilerimizi yakınlaştırmış ve bu sorunlara ilişkin beraber çözüm bulmada ortak hareket etme imkanı sağlamıştır. Liderlerimize de huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyoruz. Meslektaşım da ifade etti. 2025 yılında diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100. yıl dönümünü kutluyoruz. 100 yıllık diplomatik mirasımızı ortak akıl ve karşılıklı saygı temelinde daha da ilerletmeye kararlıyız.” ifadelerini kullandı

“Artık İsrail'in yanında durmanın bedelini ve vicdani ağırlığını hiç kimse taşımak istemiyor”

Bakan Fidan, 

"İsrail'in faşist, militarist ve fundamentalist bir zihniyetle yönetildiğini artık bütün dünya biliyor. Yapılması gereken uluslararası toplumun bir araya gelmesi ve Netanyahu rejimine karşı adaleti ve insanlığı savunmasıdır. Bugün Filistin davası küresel düzeyde artık çok daha güçlü bir konuma gelmiştir. Özellikle Batı dünyasında Filistin'i destekleyen kamuoyları hükümetleri üzerinde daha fazla baskı kurmaya başlamıştır. Artık İsrail'in yanında durmanın bedelini ve vicdani ağırlığını hiç kimse ama hiç kimse taşımak istemiyor. Son dönemde Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısındaki artış uluslararası toplum nezdinde yarattığımız farkındalığın bir sonucudur. Burada değerli arkadaşımla beraber içinde bulunduğumuz Temas Grubu'nun emeğinin de gerçekten çok bir büyük bir payı var. Bu gelişmeyi son derece kıymetli ve umut verici buluyoruz. Değerli kardeşim Badr ve diğer mevkidaşlarımızla beraber Gazzelilerin hakları için çalışmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

“İsrail’in planı, yayılmacı ve soykırımcı politikasının yeni bir aşamasıdır”

İsrail’in Gazze’yi işgal planına da değinen Fidan,

"Bildiğiniz gibi Netanyahu hükümeti yeni bir adım attı ve Gazze'yi tamamen işgal etme niyetini açıkladı. Biz bu planı sonuna kadar reddediyoruz. Söz konusu plan İsrail'in yayılmacı ve soykırımcı politikasının yeni bir aşamasıdır. Bu adım karşısında İslam dünyası olarak tam bir dayanışma içinde hareket etmeli ve uluslararası toplumu harekete geçirmeliyiz. Bu anlayışla İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanı sıfatıyla İslam İşbirliği Teşkilatını toplantıya çağırmaya karar verdik. İsrail'in soykırım politikalarına karşı uluslararası hukuku ve insani değerleri en güçlü şekilde savunacağız. Şu hususu net bir şekilde ifade etmek istiyorum, Filistin Filistinlilerindir. Filistinlilerin kendi topraklarından çıkarılmasını hedefleyen her türlü çaba yok hükmündedir ve başarısız olmaya da mahkumdur. Türkiye ve Mısır olarak bu tür senaryoların karşısında durmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Bugüne kadar yaklaşık 102 bin ton insani yardım gönderdik"
Gazze’ye insani yardım teminine ilişkin konuşan Fidan, 

"Gazze'ye insani yardımların ulaşılması hayati önem taşımaktadır. Gazze'deki kardeşlerimiz için bugüne kadar yaklaşık 102 bin ton insani yardım gönderdik. Gazze'ye insani yardım ulaştırılması için birlikte hareket ettiğimiz Mısır'a yakın iş birliğinden dolayı bir kez daha huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Mısır'ın sahadaki varlığının Gazze'deki insani krizin hafifletilmesi ve ateşkesin tesisi için kilit önem taşıdığının bilincindeyiz. Filistinli kardeşlerimize yardım götürmesi için Mısır'la birlikte çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

“Zalim, zulmüyle beraber tarihten silinecektir. Bunun Netanyahu’nun da başına geldiğini göreceksiniz”

Bakan Fidan, zulmün ve zalimin uzun süreli hakim olduğunun hiçbir yerde görülmediğini vurgulayarak, 

"Filistin'de akan şehit kanları, masum kadın ve çocuk kanları, Filistin'de, Gazze'de görünür bir başarıya hemen dönüşmese de, dünya çapında bu kanların başka mücadelelerin tohumlarını sulayan can suyu olduğunu görmekteyiz. Bu şehit kanları, bu masumların kanları, feryatları, dünyanın her yerinde baş gösteren haklı mücadelelerin yükselmesine muhakkak ki sebep olacaktır. Dünya gözünü bu olay sebebiyle bir kez daha açmıştır. İsrail'in çeşitli medya vasıtalarıyla son 50 yıldır, 60 yıldır oluşturduğu illüzyonun giderek ortadan kalktığını, dünyanın genel nüfusunun uyuduğu uykudan uyandığını ve gerçek çıplaklığı, adaletsizliği gördüğünü müşahede etmekteyiz. Bu dünya adına bir kazanımdır, hakikat adına bir kazanımdır, adalet adına bir kazanımdır. Ama neyin pahasına? Binlerce malum, masum kadın, çocuk şehidin pahasına. Bununla mücadelemiz her türlü düzlemde devam edecek. Pes etmek yok, umutsuzluğa düşmek yok. Zulmün ve zalimin uzun süreli hakim olduğu hiçbir yerde görülmemiştir. Tarihte bunun örneği yoktur. Zalim zulmüyle beraber tarihten silinecektir. Yani bunun Netanyahu'nun da başına geleceğini göreceksiniz. Açlığa mahkum ettiği, öldürdüğü, zevk olsun diye her gün belli kotalarla nişan keskin nişancılara hedef aldırttığı insanların kanının onu boğacağını göreceksiniz. Biz bu konuda beraber çalışmaya devam ediyoruz arkadaşlar. Yaptığımız çok iş var, yapacağımız daha da çok iş var. Dünyayı ayağa kaldırmamız gerekiyor. Sadece hükümetleri değil, sivil toplum örgütlerini, üniversiteleri, bu konuda sesi çıkabilecek bütün kesimlerin artık ayağa kalkması ve sesini yükseltmesi gerekiyor. Biliyorsunuz bizim geleneğimizde, Müslüman olarak, yani itiraz etmenin üç aşaması var. Niyetle, kalple, dille ve elle, yani kim hangi formla buna karşı koyabiliyorsa karşı koymak zorunda. Artık dönem, aşama bu aşamadır." dedi.
 

Yedi 23 Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme