Binali Yıldırım: Benim açımdan İmralı'ya gidilmesinde hiçbir mahsur yok
Türkiye Basın Federasyonu'nun Anadolu Sohbetleri programına konuk olan Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı ve son Başbakan Binali Yıldırım, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Binali Yıldırım, programda terörsüz Türkiye hedefi, İmralı ile yürütülen görüşmeler ve yeni anayasa çalışmaları gibi gündemdeki başlıklar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörle mücadele konusundaki kararlı duruşunu överek, MHP'nin sürece dahil olmasının stratejik önemine vurgu yaptı.
Yıldırım,
“Sayın Bahçeli’nin terörsüz Türkiye hedefine olan kararlılığı takdire şayandır. MHP’nin bu sürecin içinde olması büyük bir avantajdır” ifadelerini kullandı.
Terörsüz Türkiye için kritik bir dönem
Yıldırım, Türkiye’nin terörü tamamen sona erdirme hedefinde tarihi bir fırsatın eşiğinde olduğunu belirtti. Komisyon çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu ifade eden Yıldırım,
“40 yıllık mücadele sonunda geldiğimiz nokta tarihi bir eşiktir. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz” dedi.
Ekonomik kayıplar ve insan hayatının bedeli
Terörün ekonomik ve insani maliyetine dikkat çeken Yıldırım,
“Terör nedeniyle 2 trilyon doları bulan ekonomik kayıp yaşadık. 14 bin güvenlik görevlimizi, 33 bini aşkın vatandaşımızı kaybettik. Bu kayıplar olmasaydı kişi başı gelir çok daha yüksek olurdu” değerlendirmesinde bulundu.
İmralı görüşmeleri konusunda açıklık
Gündemdeki İmralı tartışmalarına da değinen Yıldırım, sürecin başlaması durumunda gereken adımların atılacağını belirterek,
“Benim açımdan gidilmesinde hiçbir mahsur yok. Süreç başladıysa gereği yapılır. Teknoloji mevcut; istenirse çevrim içi de görüşme yapılabilir” dedi.
Anayasanın ilk dört maddesi vazgeçilmez
Anayasa değişikliklerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım,
“Anayasanın ilk dört maddesi kırmızı çizgimizdir. Türkiye’nin şekli, dili, bayrağı ve üniter yapısı tartışılamaz. Bu maddelerde herhangi bir değişiklik girişimi olursa ben yürürüm” ifadelerini kullandı.
Yıldırım ayrıca ikinci resmi dil tartışmalarına kapıyı kapattı ve vatandaşlık tanımının etnik kimliğe dayandırılamayacağını vurguladı.
Terör sorunu etnik kimlik tartışmalarının önünde
Yıldırım, terörün hem Türkleri hem Kürtleri hedef aldığını vurgulayarak:
“Kürt kimliği inkâr edilmiyor, herkes kimliğiyle gurur duyabilir. Sorun etnik kimlik değil, terördür.” dedi.
Bakmadan Geçme

